PROF. DR. ÖZDEN ŞENER
nöroloji uzmanı - neurologist

Aşağıdaki not hekim olmayanlara nörolojik yakınmalar ve hastalıklar hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. 
Buradaki bilgiler kendi kendisine teşhis veya tedavi için kullanılmamalıdır.
 

KARPAL TÜNEL SENDROMU

Karpal tünel sendromu (KTS) elin sinirlerinden birinin (median sinir) bilekte sıkışması nedeniyle ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır.

Bu sinir bilekte karpal tünel adı verilen dar bir bölgeden geçer ve hastalık adını bu tünelden alır.

Hastalık kadınlarda ve elini çok kullanarak çalışanlarda daha sık görülür. Ayrıca bilekte ödem veya iltihap yapan hastalıklarda, gebelikte de sıktır.

En önde gelen yakınma gece uykudan uyandıran el uyuşmasıdır. Bu şikayet KTS için çok tipiktir. Hasta uyandığında sanki kolunun üstüne yatmış gibi hissettiğini ancak kolunun üstüne yatmadığını ısrarla vurgular. Uyuşmanın öncelikle gece ortaya çıkmasının nedeni bileğimizin pozisyonudur. Bizler hepimiz gece uyurken zaman zaman elimiz bilekten bükülü kalır. Bu pozisyon daralmış bir tünelde sinirin sıkışmasını kolaylaştırır ve bu nedenle ilk belirtiler çoğunlukla gece uykuda ortaya çıkar.

Bir diğer şikayet tek elle yapılan işlerde kuvvetsizlik olmasıdır. Hasta çaydanlık, tabak, tornavida tutamadığını, sakarlaştığını, sürekli bir şeyler düşürdüğünü söyler. Ağrı KTS'de nispeten seyrek görülen bir bulgu olsa da bazı hastalar kola, hatta boyna ve yüze yayılan ağrıdan yakınır. Ağrının ön planda olduğu olgular servikal disk hernisi (boyun fıtığı) ile karıştırılabilir.

Bu hastalıkla karışabilecek diğer hastalıkları ayırt edebilmek için dikkatli bir nörolojik muayene şarttır. Dikkatli bir muayene aynı zamanda hasta için doğru tedaviyi planlarken de gerekli olacaktır.

Muayenede elde tüm kaslarda değil median sinir tarafından uyarılan kaslarda kuvvetsizlik saptanabilir. Yine bu sinirin duyusunu aldığı deri bölgesinde hissizlik bulunabilir. Bilek üzerine hafif darbeler parmaklarda elektrik çarpması hissi uyandırır. El bilekten bükülü halde beklendiğinde gecekine benzeyen uyuşmalar ortaya çıkabilir.

Muayenenin tümü normal olsa da gece uykudan uyandıran el uyuşması tarif eden hastaların büyük çoğunluğunda KTS vardır. Bunu elektrofizyolojik olarak da göstermek mümkündür. Kısaca EMG diye adlandırılan test sinirlerin ve kasların işlev bozukluklarını saptamakta kullanılır. KTS’li hastalarda EMG testi bize patolojiyi gösterebilir.

Bu hastalık başka hastalıklarla nadiren karıştırılır. Yukarıda da söz edildiği gibi, fıtıklara bağlı kök siniri hastalıkları ağrı ve kuvvetsizlik yapsalar da genellikle gece uykudan uyandırmazlar. Tersine, ağrı boyun hareketleriyle artar. İki taraflı yakınmaları olan birinde ise iki tarafta da KTS olabileceği gibi polinöropati de akla gelmelidir. Polinöropati kollardaki ve bacaklardaki sinirlerin yaygın hastalığına denir. Tipik bir örneği diyabetik (şeker hastalığına bağlı) polinöropatidir. Onda da hasta gece uykudan uyuşmalarla uyanmaz, aksine uykuya dalması zordur. Hastanın şikayetlerinin KTS’ye mi yoksa başka bir hastalığa mı bağlı olduğunu bir hekim ayırt edebilir.

Sıkışmış bir sinirin iyileşebilmesi basının kaldırılmasıyla mümkündür. Bası kalktıktan sonra zaman içerisinde her vücut kendi yeteneğine göre siniri az ya da çok iyileştirir.

KTS’nin iki türlü tedavisi vardır. Eğer hastanın kuvvetsizliği varsa diğer tedavi seçenekleriyle oyalanmadan hızla cerrahiyi düşünmek gerekir. Çünkü bu işlem geciktikçe kuvvetsizliğin ameliyatla da düzelme şansı azalır. KTS cerrahisi ehil ellerde gayet başarılı sonuç verir. Nüks ihtimali çok düşüktür. Hastalar bazen operasyonla şikayetlerin düzelmediğini ifade ederlerse de cerrahideki ilk hedef hastalığın kötüye gidişini durdurmaktır. Bası kalktıktan sonar kuvvetsizlik artık daha kötüye gitmeyecektir. Zamanla –çoğunlukla aylar içinde- fonksiyonun kısmen yada erken vakalarda tamamen geri gelmesi beklenir. Ağır vakalarda düzelme hiç olmayabilir.

Kuvvetsizliği olmayan, sadece gece uyuşmayla uyanan hastalarda gece takılacak bileklikler yeterlidir. Böylece el gece bilekten bükülmez ve sinir bası altında kalmaz. Hasta bu bilekliği uzun süre kullanabilir. Zaman içinde kuvvetsizlik fark ederse hekime tekrar başvurmalıdır.


Dr. Özden ŞENER, 2015